Siyasette jammer ve bant polemiği sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özgür Özel’in jammerlarla alakalı ‘çok doğal’ açıklamasını eleştirdi ve ‘jammer nedir bilmez’ dedi.
Valiz ve jammer eleştirisi: ‘O valizlerle kim ne getirdi, ne götürdü onun hesabını onlar versin’
Erdoğan, İçişleri Bakanlığı’nın konuya ilişkin açıklamasını hatırlattı ve “Bunun cevabını İçişleri Bakanımız zaten en güzel şekilde verdi ve bu tür bir uygulamanın olmadığını, olamayacağını bildirdi. Fakat ana muhalefetin başındaki zat, inanın sorsanız “jammer nerede, ne işe yarar?” bunu bile bilmez. Benim kendi çalışma ofisimde, kendi odamda hangi aletler var, bunun hesabını herhalde Özgür Özel’e verecek değilim. Kalkıp da kameraları bantlamak, onlarla uğraşmak, bu tür davranışlar bizim kitabımızda yazmaz. Öyle bir uygulama bizde yok, buna gerek de yok. Çünkü bu tür yolsuzluğa biz tevessül etmeyiz. Orada valizlerle ne taşınmış? Bu benim işim mi? O valizlerle kim ne getirdi, ne götürdü onun hesabını onlar versin. Ama bunu yapmıyorlar, yapamıyorlar” dedi.
Erdoğan: Paniklemiş vaziyetteler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin şaibeli işlere giriştiğini iddia etti ve jammer ve bant konusunun güvenlik amacıyla yapılmadığını ifade etti:
“Paniklemiş vaziyetteler. Bu süreçte tüm iddialar yargıya intikal etmiş durumdadır. Hatırlarsınız, eskiden gazeteler, ayıplı iş yapanların fotoğraflarını yayımlar, gözlerine de bant çekerlerdi. Ayıplı siyasetin odağı CHP, millete bantların arkasına yine neyi sakladıklarını, hangi şaibeli işlere giriştiklerini izah etmek zorundadır. Ayrıca konunun güvenlik kaygısı olmadığı, güvenlik güçlerimizin açıklamalarıyla açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.”
Jammer ve bant mevzusu nedir?
İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun koruması tutuklu şüpheli Çağlar Türkmen hakimlik ifadesinde, koruma ekibinin aldığı karar doğrultusunda her gittiği otelde gerekli görüldüğü takdirde İmamoğlu’nun görüntülerinin alınmaması için kameraları bantladığını, valizlerde jammer olduğunu gördüğünü belirtmişti.

‘CHP siyaseti enfekte ediyor’
Erdoğan, ana muhalefet partisinin illegal örgütlerle işbirliği yaptığını öne sürdü ve “Bizim bu noktada herhangi bir sıkıntımız olmadığı için rahatız, ama ana muhalefetin başındaki zatın bu konuda derdi çok. Mevcut CHP yönetimi, siyaseti enfekte etmektedir. Sokakları karıştırarak, insanları birbirlerine düşürerek, gündem değiştirme telaşları açıkça görülmektedir. Bunlar, kendilerini kurtarmak için ülkeyi ateşe vermekten çekinmeyecek kadar izanı kaybetmişler. Düşünün, bir siyasi parti, -ki ana muhalefet partisinden söz ediyoruz- yolsuzluk iddialarını örtbas etmek için illegal örgütlerle iş birliği yapıyor, Ticaret Kanununu ihlal ediyor ve dahası millî güvenliği tehdit edecek bir noktaya geliyor. Batı’ya ve Batılı medya kuruluşlarına yalvarıyor. Türkiye’nin ekonomisini, şirketlerini, yargı mensuplarını tehdit edecek kadar ileri gidiyor. Bunları, milletimizin ferasetine havale ediyorum” dedi.
Terörsüz Türkiye hedefi: ‘Süreç bir al-ver süreci değil, bir kardeşlik iklimidir’
Terörsüz Türkiye hedefine gelinen nokta da soruldu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a. Erdoğan Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumunu da hatırlattı ve gelişmeleri paylaştı:
“Bu konuda istihbarat teşkilatımız çalışmalarını devam ettiriyor. Bildiğiniz gibi Sırrı Süreyya Önder DEM heyetinin içerisindeydi. Allah şifalar versin. Bu işi, biliyorsunuz, Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız yürütüyor ve İbrahim Kalın Bey bu konuda çalışmalara öncülük yapıyor. Hedefimiz Türkiye’nin birliğini, bütünlüğünü, kardeşliğini dinamitlemeye çalışan terör belasından artık tamamen kurtulmak ve geleceğe yürümektir. Biz, terörle mücadelede önemli başarılar elde ettik. Demokratikleşme konusunda, en ileri adımları attık. Terörün artık tamamen ortadan kaldırılması ve yeni bir dönemin kapılarının açılması için de Cumhur İttifakı olarak güçlü, kararlı bir irade ortaya koyduk. Artık terör örgütü de çıkmaz yola girdiğini anlamalı ve kendilerine yapılan çağrının gereğini yerine getirmelidir. Bu süreçteki en büyük motivasyonumuz evlatlarımıza terörsüz bir Türkiye, terörsüz bir ülke bırakmak. Biz motivasyonumuzu koruyoruz. Sivil siyasetin güçlendiği, huzurun kökleştiği, kaynaklarımızın geleceğe, teknolojiye, kalkınmaya ayrılacağı bir Türkiye için çalışıyoruz. Türkiye’de tefrikaya artık yer olmadığını dost-düşman görecek, milletimizin toplu vuran sinesini hiçbir topun sindiremeyeceğini anlayacaklardır. Daha önce de söyledim: Terörsüz Türkiye, bir al-ver süreci değil, bir kardeşlik iklimidir. Milletimizin onlarca yıllık özlemidir.”
Kaynak: TR Sputnik